Gözlerinin harlı sıcaklığında buldum kendimi,
duruluğu ne güzeldi gözbebeklerinin.
Her sokak başı adımladığım kaldırımların en başındaydın
Seninle çok kez karşılaştım!
Ama her karşılaştığımda konuşamadım sesinle.
Elimle yüreğine dokunmak istedim ,
oysa sen dicle kadar derin ve sessizdin.
Dili masallara yasaklanmış bir kentin ara sokaklarında buluşurduk seninle
Birileri gördüğünde hemen güneşin evine saklanırdık .
Bulutlar yoldaş olur du ,
yağmur kıyamazdı bize…
Ben gözlerinin uçurumuna kadar gelirdim
Fırat kadar deliydim yani
Uçurumları severdim hep
ama sen tutardın gözlerimi…
sen tutardın diyarlar ötesi şehirlerde …
Dur gitme!
Yüreğinin kuytusunda dinlenen o masum türkünü söyle önce.
Dur gitme…
Ben razıyım dilsiz işlenen gecelerine,
hadi beni de ilikle !
Dur !!…