|
| buda böyle yarım kalsın.. | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
delicik
Mesaj Sayısı : 80 Kayıt tarihi : 27/10/07
| Konu: buda böyle yarım kalsın.. Perş. Kas. 01, 2007 10:45 pm | |
| Seni sana rağmen yaşadım ben. Hep kaçışlarla dolu, hep eksik... bir yanını tamamlasam, mutlaka başka bir yerden açık veriyordum. Tamamlamaya uğraştıkça senin gizlerinde kaybolup gidiyordum. Bedenine değil, ruhuna taliptim ben. Bu yüzden bu kadar zorlanıyorum. Ben bir adanın değil, bir kıtanın kaşifiydim. Yola çıkmıştım bir kere dönüşüm yoktu; ama, öyle çok duraklıyordum ki, geriye dönüp baktığımda başladığım yerden birkaç metre bile uzaklaşamadığımı fark ediyordum. Üstelik menzilin ucundaki sen, benden daha hızlı yol alıyordun, belli ki kaçıyordun. Ufukta bile görülmeyen seraptın artık. Kaç kez "vazgeç" dedim kendime o yolun kenarındaki bir ormana girip yok olmayı düşündüm. Zaten yaşadığımda bu değil miydi? Seninle birlikte varlık bulduğumu düşünürken, senin olmaman yokluk hissinden başka ne verebilirdi ki bana? Oysa nasılda coşku doluydum başlarken... gecelerimi de, gündüzlerimi de sana adamaya hazırdım. Her gün yeni bir yönünü öğrenip şaşıracaktım. Seninle yaşadığım hiçbir şeyin tadını unutamayacaktım. Sen, sonbahar rüzgarında kopmuş, serseri bir defne yaprağı, ben sana dal olacaktım. Hangimiz yaprak, hangimiz dal karıştırıyorum artık. Ben bu uykuları uyuyalı çok olmuştu. Şimdi aynı uykuları yeniden uyuyorum. Acı uykusu, hüzün uykusu, korku uykusu... bir gece birinin bir gece diğerinin sonsuzluğunda kayboluyorum. Ne garip, kendimi kuşatma altındaki bir ordunun komutanı gibi görüyorum. Ne çok askerim var bana ihanet eden.... ben düşmanı alt edemediğimden değil, bu arkadan vuruşlar yüzünden yeniliyorum. Bir beyaz bayrak gerekiyor bana. Bütün mevzilerini kaybetmiş bir komutanın onurunu daha fazla zedelemeden teslim olmayı bilmesi gerek. Uzun sürmez esaretim. İçimde bu yenilginin acısını yıllarca taşıyacak olsam bile bir yolunu bulup kavuşurum özgürlüğüme. Gidiyorum. Geride yaşanmamış zamanları bırakarak. Sen de ürkekliğinle baş başasın... Seni sana rağmen yaşadım ben. Hep kaçışlarla dolu, hep eksik... bir yanını tamamlasam, mutlaka başka bir yerden açık veriyordum. Tamamlamaya uğraştıkça senin gizlerinde kaybolup gidiyordum. Bedenine değil, ruhuna taliptim ben. Bu yüzden bu kadar zorlanıyorum. Ben bir adanın değil, bir kıtanın kaşifiydim. Yola çıkmıştım bir kere dönüşüm yoktu; ama, öyle çok duraklıyordum ki, geriye dönüp baktığımda başladığım yerden birkaç metre bile uzaklaşamadığımı fark ediyordum. Üstelik menzilin ucundaki sen, benden daha hızlı yol alıyordun, belli ki kaçıyordun. Ufukta bile görülmeyen seraptın artık. Kaç kez "vazgeç" dedim kendime o yolun kenarındaki bir ormana girip yok olmayı düşündüm. Zaten yaşadığımda bu değil miydi? Seninle birlikte varlık bulduğumu düşünürken, senin olmaman yokluk hissinden başka ne verebilirdi ki bana? Oysa nasılda coşku doluydum başlarken... gecelerimi de, gündüzlerimi de sana adamaya hazırdım. Her gün yeni bir yönünü öğrenip şaşıracaktım. Seninle yaşadığım hiçbir şeyin tadını unutamayacaktım. Sen, sonbahar rüzgarında kopmuş, serseri bir defne yaprağı, ben sana dal olacaktım. Hangimiz yaprak, hangimiz dal karıştırıyorum artık. Ben bu uykuları uyuyalı çok olmuştu. Şimdi aynı uykuları yeniden uyuyorum. Acı uykusu, hüzün uykusu, korku uykusu... bir gece birinin bir gece diğerinin sonsuzluğunda kayboluyorum. Ne garip, kendimi kuşatma altındaki bir ordunun komutanı gibi görüyorum. Ne çok askerim var bana ihanet eden.... ben düşmanı alt edemediğimden değil, bu arkadan vuruşlar yüzünden yeniliyorum. Bir beyaz bayrak gerekiyor bana. Bütün mevzilerini kaybetmiş bir komutanın onurunu daha fazla zedelemeden teslim olmayı bilmesi gerek. Uzun sürmez esaretim. İçimde bu yenilginin acısını yıllarca taşıyacak olsam bile bir yolunu bulup kavuşurum özgürlüğüme. Gidiyorum. Geride yaşanmamış zamanları bırakarak. Sen de ürkekliğinle baş başasın... Hep tamamlanacak değil ya, buda böyle yarım kalsın... | |
| | | ceza46
Mesaj Sayısı : 204 Yaş : 33 Kayıt tarihi : 30/10/07
| Konu: Geri: buda böyle yarım kalsın.. C.tesi Kas. 03, 2007 8:07 am | |
| teşekkürler paylaşım için saol | |
| | | angel41
Mesaj Sayısı : 11 Kayıt tarihi : 06/11/07
| Konu: himmss Salı Kas. 06, 2007 11:43 pm | |
| hatırladım ilhan bu sözleri.. cok güzel yine baştan sona okudum.. | |
| | | angel41
Mesaj Sayısı : 11 Kayıt tarihi : 06/11/07
| Konu: bunu hatırladınmı.? Çarş. Kas. 07, 2007 8:50 pm | |
| Beni bekle hayat
artık, seni unutmam gerektiğine önce kendimi inandırmam lazım.önce beynimden seni kazıyıp atmam lazım. nasıl ki seni sevdim ve bu sevgi bana sensizliği bedel olarak ödetti.ve ben bundan sonra sensiz devam edeceksem........ evet mecburum buna ama seni sileceğim kendimden. seni sevdim ve kendimi buldum sende,bana geç kalmıştın..bu sevgide ben kendimi bulmakla kalmadım kendimi de sevdim...... ama bu sevgi bana ağır geldi..taşıyamadık ve sen yoluna ben yoluma gitmek üzere vedalaştık.. pekiii senden sonra beni hiç düşündün mü.. senden kalanları silsemde gitmiyor,öyle yazmışım ki seni kendime....artık senle yatıp senle kalkıyorum... bazan kendimi alıp gitmem gerektiğini düşünüyorum...gittiğim yerlerde seni ''nerde,ne yapıyor''diye düşüneceksem..ve bu düşünceler beni kendimden edecek olsada geri dönülmeyeceğini kendimde biliyorum.... evet.. bazan gitmek lazım..ardına bakmadan olacakları düşünmeden.. ikinci bahara başlamak lazım...bu baharın sonu hazan olasa da.. hayat+bahar=hazan kabullenmem için gitmek gerek... yeni bir hayata ,sensiz bir hayata... beni bekleyen hayatıma...... _________________ | |
| | | *DiVa61*
Mesaj Sayısı : 360 Yaş : 37 Kayıt tarihi : 30/10/07
| Konu: Geri: buda böyle yarım kalsın.. Cuma Kas. 09, 2007 12:15 am | |
| | |
| | | delicik
Mesaj Sayısı : 80 Kayıt tarihi : 27/10/07
| Konu: NASIL DÜŞÜNEBİLİRDİK AYRILIĞI..? Cuma Kas. 09, 2007 8:51 pm | |
| Alışsaydım farklı olurdum inan, alışsaydım sensizliğe daha mutlu olurdum.Amadeğilim, yanıyor içim.Ve hiçbir yağmur söndüremiyor bu yangını... Bir umut bekliyorum kendi kendine sönsün diye. Ah anlasaydın beni, ah bilseydin seni ne kadar çok sevdiğimi.Şimdi yanan, yüreğim değil aşk ateşi olurdu.Vazğeçtim beklemekten gelmeyeceksin. Ne acı bir gerçek.Kimi koyayım yerine kiminle avutayım kendimi? Kimi sen sayayımda sarılayım boynuna? kimin dudaklarını öpeyim? kimin elerinin sıcaklığını hissedeyim?Bukdar acımasız olmamalıydın yar,Ben seni böyle tanımamıştım çünkü.Kocaman bir yüreğin vardı ben o yürekte oldugum için şanslıydım.Çok seviyordunbeni yada ben ÖYLE SANARDIM. Hiç bitmeycek diye düşünürdüm, öyle ya büyüktü bizim aşkımız, özeldi.Hayatta iyi yada kötü ne varsa hep birlikte paylaşacaktık, birbirimiz için yaşayacaktık.BAŞKALARI İLE MUTLU OLMA İHTİMALİ AKLIMIZDAN BİLE GEÇMEZDİ. Yolumuzu aşkımız aydınlatacak biz o yolda yürüyecektik hiç durmadan. Derken, seni kendine bağlayan o yürek koyboldu birden... şimdi yüreğinin yerinde bir taş var, yoksa bu kadar vurdumduymaz olamazdın... her giden bahanesini yaratır her giden acımasızdır, ama sana konduramıyorum bunu.Kimbilir, belkide sensizliğe kendime konduramıyorumdur. Bu yüzdendirhaykırışım.Alışılmıyor, sensizlik kabullenilecek bir şey değil. Acım büyüyor bu yüzden. Her acı geçer biliyorum ama niye bu kadar uzun sürdü bu sefer. niye yarı ölü gibiyim hala? Her şeyde seni arıyorum lanet olsun\'\' Madem gidecektin söylemeliydin bana sensizliğe nasıl dayanılacağını. İnsanın yüreğinin yarasını atıp gitmesi mümkün değilki ben yapamıyorum sen yap hadi. Son kez gel yanıma, çıkar yüreğimi yerinden ve al gotür nereye istersen. At bir kenara öyle kalsın... Yok yok, kendi kendinede sönmeyecek bu yangın. Ben yaşadıkça yanmaya devam edecek içten içten. En azından bir tesellim var... bundan böyle hiç kimse yani bir yangın başlatamayacak yüreğimde,bir daha yaralayamıyacak beni. Acım o kadar derinki, kimse bir daha ACITAMIYACAK İÇİMİ | |
| | | angel41
Mesaj Sayısı : 11 Kayıt tarihi : 06/11/07
| Konu: SANA SENİ YAZIYORUM C.tesi Kas. 10, 2007 10:01 pm | |
| Güneşin başka iklimleri aydınlatmaya,başka gönülleri ısıtmaya gittiği şu saatlerde kağıdı,kalemi elime alıp,seninle dertleşmek,yalnızca sana yazmak ve yalnızca seni özlemek geliyor içimden.Sana yazmak.''Sana seni Yazmak'' Seni ve yüreğimde anlam bulan duyguları...Sana ait yüreğimin derinliklerinden kopup gelen artçı şokları anlatmak ve toprağı alnından öperken yağmur taneleri,tüm banliğimle sana yağmak istiyorum... Bu gece dudaklarımdan dökülen her kelimede sen varsın ve yine sen varsın yarım kalan sevdamın eksik taraflarında.Bomboş ve sessiz kaldırımlarda yürürken seni haykırıyorum sensizliğin inadına! Bu sensizlik gecesinde sevdamın en ücra köşelerine seni yazıyorum. Bu gece gene yağmur yağıyor.Yağmur yağıyor gönlümün sensizlikle yanan her yerine.Yağsın,yağsın ki saklasın sensizliğimde döktüğüm gözyaşlarımı!Ve yine saklasın sensiz geçen bomboş hayatı... İşte seni haykırıyorum sensizliğe alışamamış yüreğime,işte seni yazıyorum!!! Bu gece gene yağmur yağıyor.Senyoksun oysa biliyorum ve üşüyorum sensiz kaldığım saatlerde. Gözyaşlarımı efkarıma kattım bu gece. Sevdamı,umudumu ve seni kızgın bir sel gibi kalbime akıttım. Bu gece yağmurla beraber gözyaşlarım yağıyor ve ismini yazıyor sensizliğin acısı ile kıvranan kaldırımlara.Süzülen her damlada sen vardın ve yine sen vardın gecenin en karanlık anında. o,doya doya bakamadığım gözlerin,gözlerimin içine bir kez daha değseydi ve tebessümünden bir gül açsaydı yanaklarında,yetmez miydi? Bir bakışın bir ömüre değmez miydi? İsmini kazıdığım kaldırımlara sanki sen yağıyorsun yağmurla birlikte ve sevgin yağıyor yüreğime...Yalnız ve bomboş odamda sen varsın hala.Hala sensizliğim duruyor yanı başımda... Bu gece gözyaşlarım yağıyor sensizliğimle birlikte kaldırımlara.Seni arıyorum,erimekteyim...Karanlık geceye inat ay gökyüzünde... Ve gökyüzü yüreğimde.......... bitmeye mahkum olan aşk gerçek aşktır derler!! | |
| | | delicik
Mesaj Sayısı : 80 Kayıt tarihi : 27/10/07
| Konu: Geri: buda böyle yarım kalsın.. Ptsi Kas. 12, 2007 11:47 pm | |
| SeN" Bitti Dediginde Yagmur Yagıyordu..!. Biliyorum.. Konuşacak bir şeyimiz kalmadı.. paylaşacak hiçbir şeyimiz yok ortada... Yine de yüreğimden, gücümün yettiği yere kadar sana sesleniyorum, seninle konuşuyorum. Bugün sana olan kırgınlığımı rafa kaldırdım, sevgimi aldım avuçlarımın arasına, ona sığınıyorum. Cümlelerimi kısalttım, kelimelerim buruk, gülüşlerim istenmeyen evlat dudaklarımda. Bir ihtimal gelişine sığındığımı fark ettiysem de, engel olmadım gurursuz ama umutlu ve sabırlı hasretine. Anlık hayaller anlık mutluluklara gebe kalıyor..bugün gönlümü hoş tutmak istiyorum...imkansız olan her rüyaya inanasım geliyor. Bir çocuk gibi, isteklerimi bastıramıyorum. Çalmayan telefonuma elim gidiyor, sana hala bende olduğunu ısrarla yazmaya çalışıyorum. Bende olan seni hiç kırmadım, değiştirmedim ve hep korudum desem de, sendeki benin nasıl olduğunu, gülüp gülmediğini, anlamsız bir sıkıntıyla merak ediyorum. İçimdeki güzelliğine inanıp inanmamanı artık umursamıyorum..! Bulutlar yağmurunu toprakla öpüştürebilseydi bugün, bana o verdiğin ama tutmadığın sözünü sahiplenerek, dans edebilirdim ıslaklığıma aldırmadan. Ki aslında ıslanan sadece yüreğim olurdu, bedenim değil...Üşüyorum, bu üşüme yalnızlığımdan geliyor ve sarıyor her tarafımı. Tutunabileceğim hiçbir güzellik yok, hatırlamaktan usanmayacağım anılarım dışında. Isınabilmek için onlara sarılıyorum. Anlamsız ve cevapsız sorular hınzırca sırıtıyor, ben görmemeye çalışıyorum.. Düşler uzak gibi görünüyordu ama yakındı.. Belki de görmeyi istemek gerekiyordu. Gözlerini aç desem kapatacaksın ama kapatma gözlerini..! Biliyorum levrekler derinlerde ve dalgalı denizlerde yaşar. Levrekler uzak bir düş gibi zor yakalanır. Ama sen becerirsin düşleri yakalamayı, derinlere dalmayı, uzaklara kavuşmayı..Sahi, becerebilir misin..?? Kendime bir demet papatya aldım ama bakmadım falıma. Gözlerimi gelişlere verdim, gözlerimdeki hüzün bile seni özlemiş, kafayı bulunca itiraf etti sonunda. Düşüncelerim gururlu, hayallerim ve sevdam değil. Gelseydin; kendimi unutup sana akacaktım, susturacaktım içindeki isyanı, kavgaların ortasında bir güneş gibi doğup ısıtacaktım yüreğini, sevinçten ağlayacaktım bu defa, mutluyken hemen sarhoş oluşum gibi, dokunacaktım, kusacaktım birikmişliğimi, hasretimi ama gelmedin, gelmezdin, gelmeye hiç de niyetin yoktu aslında. Kendimi kandırdığımı anladığımda, ağlıyordum..... Eskiden kimi şarkıların ne kadar anlamlı olduğunu düşünürken, şimdi ayrılığın ardından çalınan her şarkı umutsuzluğumu ve sevgimi anlatıyormuş gibi geliyor. Sevdiğim ne çok şarkı varmış, bunu senin gidişin gösterdi bana. Her şarkıda sen varsın, her yerde, her gördüğüm insanda, denizde, gecede, uykumda...Nasıl beceriyorsun her yerde olabilmeyi. Bu bir marifetse eğer, niye benim yanımda değilsin ki...?? Gözyaşlarım asilliğini yitiriyor ve yenik düşüyorum sevdana. Gittin..belki de hiç gelmemiştin, ben geldiğini sandım. Ayak uyduramadım yorgunluğuna. Dudaklarına, düşlerindeki öpüşü konduramadım. Kimi zaman bir çocuk oldum gülüşlerinde şımaran, kimi zaman bir kadın dokunuşlarında kendini bulan. Ama en çok da imkansızın oldum, hırçınlığın, yirmi yaşın, gecikmişliğin...Her gelişimde bir kez daha gönderdiğin oldum. İnanamadığın, yenemediğin, üzerinden atlayamadığın korkuların oldum. Ağladığın, bağırdığın ya da sustuğun isyanın oldum. Aşk pazarında harcadığın mevsimler oldum, sessizce boşalan göz yaşların,birikmişliğin oldum. Son ses dinlediğin bir şarkının nakaratı oldum, dilinin ucuna gelip de söyleyemediğin kelimeler, ister istemez yaşadığın talihsizlikler oldum. Yüreğindeki kadın ben olmak isterken, yüreğine sığınan ve tozlanacak olan bir anı oldum. Hak etmediklerin, artık yeter dediklerin ve her şeyin olmak isterken belki de hiçbir şeyin oldum. Söylesene, ben gerçekte senin neyin oldum...? Sesin hep uzakları çağırıyordu, ben üstüme alındım, sana geldim. Bilseydim, bana ait olmayan bir seslenişi sahiplenir miydim..? Şimdi bir mevsimlik aşk kaldı avuçlarımda. Sadece bir mevsim yaşanan ama bir ömür gibi gelen aşk...Kalbime henüz söylemedim gittiğini. Öğrenirse onun da acı çekmesinden korkuyorum. Seni hala benimle biliyor ve seviyor ama ben kalbime ilk defa yalan söylüyorum... Gittin...sevdamın öksüzlüğüne alışabilirim belki ama sesinin uzak yolların sonunda olması acıtıyor içimi. Suskunluğun en büyük silahındı, suskunluğunla vurdun beni. Ben alışkınım kendi yaralarımı kendim sarmaya. Asıl acı olan ve kanatan unutulmak asi. Söylesene, unutulmak kime yakışıyor..? Unutan sen olsan da, sana bile yakışmıyor..Merak etme, üstüne giydirmedim bu duyguyu, unutulmayan olmak sende daha güzel duruyor. Görüyorsun işte, aşka ve sana ihanet etmiyorum ben, ki kırgınlığım aşka.Sen üstüne alındın...Bir sonbaharda, güneş hala daha ısıtırken bedenimi seni çıkarttı karşıma. Sen bitti dediğinde yağmur yağıyordu, aşkın canı sıkıldı, ve seni benden aldı.....hepsi bu. | |
| | | angel41
Mesaj Sayısı : 11 Kayıt tarihi : 06/11/07
| Konu: BİLEMEZSİN..???... Ptsi Kas. 12, 2007 11:57 pm | |
| Bilmelisin ki ...Duvarda asılı diplomalarinsanı insan yapmaya yetmez.Bilmelisin ki ...Aşk kelimesi ne kadar çok kullanılırsa,anlam yükü o kadar azalır.Bilmelisin ki ...Karşındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında,çizginin nereden geçtiğini bulmak zor.Bilmelisin ki ...Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez.Gerçek aşkların da!Bilmelisin ki ...Tecrübenin kaç yaşgünü partisi yaşadığınızla ilgisi yok,ne tür deneyimler yaşadığınızla var.Bilmelisin ki ...Aile hep insanın yanında olmuyor.Akrabanız olmayan insanlardanilgi, sevgi ve güven öğrenebiliyorsunuz.Aile her zaman biyolojik değil.Bilmelisin ki ...Ne kadar yakın olursa olsunlaren iyi arkadaşlar da ara sıra üzebilir.Onları affetmek gerekir.Bilmelisin ki ...Bazen başkalarını affetmek yetmiyor.Bazen insanın kendisini affedebilmesi gerekiyor.Bilmelisin ki ...Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasındünya sizin için dönmesini durdurmuyor.Bilmelisin ki ...Şartlar ve olaylar, kim olduğumuzu etkilemiş olabilir.Ama ne olduğumuzdan kendimiz sorumluyuz.Bilmelisin ki ...İki kişi münakaşa ediyorsa,bu birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmez.Etmemeleri de sevdikleri anlamına gelmez.Bilmelisin ki ...Her problem kendi içinde bir fırsat saklar.Ve problem, fırsatın yanında cüce kalır.Bilmelisin ki ...Sevgiyi çabuk kaybediyorsun,pişmanlığın uzun yıllar sürüyor. | |
| | | delicik
Mesaj Sayısı : 80 Kayıt tarihi : 27/10/07
| Konu: isteh bole hayat... acımasız ve garip Salı Kas. 13, 2007 6:29 pm | |
| Sana hiçbir şey söylemek istemiyorum. Bütün sözcükler yetersiz.. Hiçbir şey yazmak istemiyorum. Engin denizlerde kulaç attığım, üstüme gökkuşağını kuşandığım bu aşk yalanmış. Şimdi karanlık sularda boğuluyorum. Gökyüzü kurşun gibi ağır. Ne yana dönsem yalan. Gülüşler yalan, vaatler yalan..İnsanlar yalan. Ben seni mi sevdim..Senin gözlerinle mi baktım dünyaya.. senin ellerinle mi çiçek derledim.. sevinçti, aşktı göğsüme bastım. Kocaman bir yalanı seninle mi yaşadım? Gözlerine baktığım zaman cennet bahçesine geçerdim.. Bir aldatmacaymış, kötü bir rüya.. Kötülüğün bile bir yüzü vardır, bir görünüşü.. ama en beteri buymuş.. bu aldatmaca. Bir masal olsaydın razıydım, bir şiir olsaydın, alır saklardım.Güzel bir yüz kalırdı senden geriye, hoş bir anı.. kimsenin dokunamıyacağı bir tarih. Ama hiçbir şey kalmadı.. Bir yokluğu varsaymışım. Bir HİÇ’e sarılmışım. Çölde serap bile değilsin. Serabın gizli ışığı vardır. Sen ışığı yutan karanlık.. bir kör kuyu.. Ben kör kuyularda kaynak suyu aramışım. Nasıl olsa biterdi bu aşk. Ama unutulmaz bir hatıra, gençliğin en güzel anısı olarak kalsaydı.. Sen hiçbir şeyin değerini bilmedin. Kökün çürük, yaprağın kül, meyvan zehirmiş. Ben seni aşkın yerine koymuş aldanmışım. Kabahat sende değil, ben insan tanımamışım. Sana karşı öfke duymuyorum, kırgın değilim, kızgın değilim.. Çünkü sen zaten yokmuşsun. Asıl kızılacak kişi benim.. Küçücük bir toz tanesini bir mücevher sanmışım. Senin ihanetin bana koymadı..Beni kahreden, beni yokeden, beni bin pişman eden tek şey.. bir aşk yaratmış tek başına yaşamışım. Sen zaten yokmuşsun ki.. senin neyine yanayım? | |
| | | | buda böyle yarım kalsın.. | |
|
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |