fazla sevdim seni.
fazla sakındım seni gözümden...
fazla özledim, fazla bekledim,
fazla dinledim seni.
fazla anlattım sana..
derinliğim fazla geldi sana,
fazla korktu gözün..
sense en kolayını seçtin: görmemezlikten geldin.
çırpınırken sana,
sense yaraladın beni her adımda.
biliyordun çünkü heryerimi, herşeyimi..
bu acı fazla bedenime, ruhuma, kalbime...
yüreğim fazla yaralandı, kırıldı...
elinden gelenin en fazlasını yapsan da artık eskisi gibi olamaz ki..
zaten sende fazlasını yapmazsın ki...
işte bende hayatımdaki tüm fazlalıkları temizliyorum.
öncelikle en fazla yeri olan "seni" gönderiyorum hayatımdan.
özgürsün artık, fazlalıklar ağır gelmeyecek sana..
bense temizlendikten sonra,
fazlalıkları çıkarınca hayatımdan,
ruhum eksilmiş, kaybolmuş ama ben çoğalmış olacağım bu hayata...
doğru ya haklısın ben fazla geldim sana..
işte bu yüzden fazlasıyla bencillik yapıyorum ve terk ediyorum bu hayatı.
öylece gidiyorum
fazlasıyla yalnız
fazlasıyla yorgun
fazlasıyla kırgın
fazlasıyla bıkkın
ve fazlasıyla dönüşü olmayan imkansız diyarlara gidiyorum
gerçi bu elveda da fazla sana ya
neyse...
eLVeDa...